ERDEMLİ KİŞİSEL GELİŞİM MENÜ
» Ana Sayfaya Dön» Başarı Kültürü Konularımız
» Eğitim Videolarımız
» Verdiğimiz Seminerler
» Bireysel Eğitimler
» Kurumsal Eğitimler
» Ulaşım İrtibat
SOSYAL MEDYADA BİZ
ULAŞIM İRTİBAT BİLGİLERİ
HAFTANIN ÖZLÜ SÖZÜ
İki kere iki 4 eder
İŞTE BAŞARI KİTABI
ÖNSÖZ
İnsanoğlu varoluşundan bu yana hep hayatta kalma, uzun yaşama çabası içerisinde olmuştur. Yaşamak için avlanmak, üretmek, temizlemek, saklamak, pişirmek, ezmek gibi daha yüzlerce özelliği yaşayarak öğrenmiştir. Bu öğrenme süreci bazen zor geçmiş, bazen de öğrenenin hayatına mal olmuştur. Zaman içinde öğrendiği bilgileri belleğinde saklarken, çoğu kez kıskançlık etmiş ve kimseye söylememiştir.
Zaman hızla ilerlerken insanoğlu, problemleri karşısında tekerleğin icadını, ateşi yakmayı, kendine barınak yapmayı, etini yediği hayvanların kürkünü giymek için kıyafet yapmayı öğrenmiştir.
İnsanoğlunun göçebe hayattan yerleşik hayata geçişi ve elde ettiği ürünlerin tohumlarının bir yıl sonrası için saklaması oldukça büyük bir zaman dilimi içinde gelişmiştir.
Bugün modern dünyanın ihtiyaçları karşılanırken ihtiyaçların kıt kaynaklara karşı sınırsız bir şekilde ortaya çıkması, iktisat ve işletme bilgisine daha fazla önem verilmesine neden olmuştur.
Zaman içerisinde insan, ihtiyaçlarını karşılamada birkaç adım daha ileriye giderek ihtiyaca tam uygunluk kavramını, yani kalite kavramını içselleştirmeye başlamıştır.
İnsanların üstünde yaşadıkları coğrafyanın özellikleri, ihtiyaçları karşılarken izledikleri yol ve bu esnada yaşanılan süreç, kültürdeki değişimleri meydana getirmiştir. Kültürler ise inançla birlikte biraz daha şekillenerek medeniyet denilen bir tarz ortaya koymuştur. Bugün dünyanın, bir Çin medeniyeti bir Roma medeniyet ve bir İslam medeniyetinden bahsederken her birinin kendine özgü kuralları olduğunu söyleyebiliriz. Böylece milletler, kültürlerini yeni nesillere kolayca aktarma imkânı bulmuşlardır.
Her kültürün yeni nesillere aktarılmasını sağlayan eğitim modellerine, artık yeni kavramlar eklenmeye başlandı. Bu süreçlerin kıyamete kadar da devam edeceği aşikârdır. İlim, irfan ve tekâmül her bireyde seçkin nitelikler olmasına rağmen bu özellikleri maalesef her bireyde görememekteyiz. Hayatta öğrendiklerimiz, biraz daha kolay yapmayı ve karşıdaki problemle başa çıkmada daha az yorulmayı sağlayabilir.
Bugün geçmişten günümüze sanat eserlerinin özellikleri anlatılırken yeni nesilleri anlamada ve onların da üretmesi, öğreticilerin belki de ilk isteğidir. İnsan, kendini gerçekleştirme yolculuğunda birçok sosyal kavram ve medeniyet ürününü öğrenebiliyorsa, hayat yolculuğunda da öğrenilebilir bir başarı kültürü olabileceğini söylemek akla çok da aykırı olan bir kavram olmayacaktır. Atalarının hayatlarından ders çıkarabilenler, yeni işler yaparken başarılı olabilmek için en büyük itici gücü bulacaklardır.
Değişen dünya içinde benliğimize yeni bir kavram eklemeye ne dersiniz? Bu kavram “başarı kültürü” olsun. Bugün dünyada başarı kültürünün de öğrenilebileceği, entelektüel kesimler tarafından da kabul edilmiştir. Karşılaşılan zorluklara ayak diremek yerine, yeni bakış açılarının geliştirilmesi gerekir. Bir Çin atasözü der ki : “Değişim rüzgârları esmeye başlayınca aptallar duvar örer, akıllılar ise yel değirmeni yapar.”
İnsan hayatındaki en önemli eğitim, kendi iç dünyasına doğru yapacağı yolculuktur. Anadolu bilgelerinden Yunus Emre, “İlim ilim bilmektir/ İlim kendini bilmektir/ Sen kendini bilmezsen/ Ya nice okumaktır” der. Kendini tanıyan bireylerin başarı yolculuğu ve elde edeceği zaferler, kendilerinin bile hayal edemeyeceği kadar çok olduğu tarihin her döneminde ortaya çıkmıştır.
Modern hayatta, çalışan insanlar için bazı süreçlerin değiştiği hepimizin malumudur. 30-40 yıl önce “ne iş olsa yaparım abi” diye söylenen bir söz, artık tarihe karışmıştır. Belirli iş kollarında çalışanlar, uzmanlık alanları ortaya koymuşlardır. Beden gücünü kullanırken bazı uyum ve yetenekler göz ardı edilmemektedir. Artık nitelikli iş gücü ile birlikte, kalite kavramı ortaya çıkmaktadır. İnsan ihtiyaçları karşılanırken toplum artık “tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilgi toplumu” olarak üç ana grup altında incelenmektedir.
Çalışanlar, hangi gruba dâhil olursa olsunlar, bazı meslekî özelliklerde kendini yetiştirmekle kalmayacak, beşeri münasebetlerde de en iyiye gelme çabası içinde olmak zorundadırlar. Birey hangi toplulukta çalışırsa çalışsın ticarî bir kültür ya da işletme kültürü, daha çok kazanması için bir fırsat olacaktır. Öyleyse ticaretin ve işletme yönetiminin belli başlı kurallarını bilmek, elde edilecek kazancın temelini oluşturmaktadır. Bugün ticaretin herhangi bir kolunda iş yapma isteğinde olan tacir adayı için müşteri ilişkileri ve işletme kuralları, en önemli sermaye olarak göz önüne serilmektedir. İşletme kültürümüzün zenginliği, kazanç için en önemli temel direk ise biz bu kültürü nasıl öğrenmeli ve yaşamalıyız? Binlerce yıllık Anadolu kültürünün pınarlarından süzülüp gelen Ahilik kültürü, Anadolu’da kaliteli ürün elde edilmesine sebep olmuştur. Okumakta olduğunuz bu eserle düşünce, sanat ve zanaat erbapları arasındaki ilişkinin küçük bir parçasına ayna tutmaya çalıştık. Elbette işletme kültüründe yazılacak ve söylenecek binlerce bilge söz içinde bu satırlar çok az bir yer bulacaktır.
İster karın doyurmak için çalışsın, ister çalışmak için karın doyursun, insanoğlunun iş yapabilmesi için enerjiye ihtiyaç vardır. Bu düşünceyle iş hayatında hangi bölüm olursa olsun çalışmak ve üretmek isteyen bireylerin yaşadıkları veya yaşayabilecekleri günlük insan ilişkileri üzerine küçük anekdotlar, hikâyeler, temel kurallar ve iş prensipleriyle ilgili bu satırların en azından öğrenme arzusunda olan dostlarla paylaşılması beni mutlu edecektir.
Kendinizi tanımada ve başarılı olma konusunda, kendi iç âleminizde yeni yolculuklara çıkmanız dileklerimle bütün okuyanlara sonsuz şükranlarımı sunarım.
Ahmet KARA
Ocak 2012, Erdemli